Ayrılmayız diye, yemin ederdik,
Nasıl oldu böyle ayrıldık GARDAŞ.?
Her iki bedende, bulunmaz candık,
........Geçmişi unutup darıldın GARDAŞ,
........Kin nefretle niye garıldın GARDAŞ...?

Bir acı soğanı, pay edip yerken,
Bizi hiç kimseler, ayıramaz derken
Kader ağın ördü, ayrıldık erken.
........Geçmişi unutup darıldın GARDAŞ,
........Kin nefretle niye garıldın GARDAŞ..?.

Onca güzel günler, ararım nerde,?
Fikrim kayıp akıl, kalmadı serde.
Özlemle hasretle, yürüdüm derde.!
........Geçmişi unutup darıldın GARDAŞ,
........Kin nefretle niye garıldın GARDAŞ...?

Yavrular büyüdü, inan boyumca,
Ağlıyor yüreğim, seyre dalınca.
İçim kan ağlıyor, sözler duyunca,
........Geçmişi unutup darıldın GARDAŞ,
........Kin nefretle niye garıldın GARDAŞ..?.

Yolları beklerdi, ANAM sıralı,
Yüreğim derbeder, kalbim yaralı.
Günüm gecem hüzün, bahtım karalı
........Geçmişi unutup darıldın GARDAŞ,
........Kin nefretle niye garıldın GARDAŞ...?

Boş laflara neden, meydan verildi,?
Eteklerde taşlar, yere serildi..!
Ne oldu da şimdi, ara gerildi..?
........Geçmişi unutup darıldın GARDAŞ,
........Kin nefretle niye garıldın GARDAŞ..?.

İki genç sevmişler ne vardı bunda,?
Dağları yıktında kaldım altında.
Erdimi o dik başın şimdi murada..?
........Geçmişi unutup darıldın GARDAŞ,
........Kin nefretle niye garıldın GARDAŞ..?.

DURAK için döktün, derdi söyledin,
Gönül otağımı, viran eyledin..!
Hele söyle GARDAŞ, sana neyledim..?
........Geçmişi unutup darıldın GARDAŞ,
........Kin nefretle niye garıldın GARDAŞ...?

Durak YİĞİT
Gönüllerin şairi
2010...KOCAELİ